‘Çocuklarınıza sergilediğiniz davranışlar, sözlerinizden tesirlidir’.

Ergenlik, çocukluktan çıkıp yetişkinliğe geçiş devresidir. Çocuksu tutum ve davranışlarının yerini yetişkin bireylerin tutum ve davranışlarını gösterdiği dönemdir. Cinsiyet kimliğinin kazanıldığı, bireyin erişkinlikte göstereceği fiziksel ve psikolojik rollerinin hazırlık dönemidir.

Ergenlik dönemine giren gençlerde toplumsal bilinç geliştiğinden dolayı toplumda kabullenme , bir grubun üyesi olma kavramları gelişir. Ergenlik döneminde hormon dengeler sık sık değiştiğinden gencin psikolojik düşünce dengesinde de değişikler  sık sık olmaktadır.

İlkbahar da nasıl ki yağışlı ,sıcak, soğuk ve ılık hava aynı gün içinde yaşanıyorsa, ergenler de de duygu ve düşünceler ilkbaharda ki gibi sık sık değişmektedir. Bazen duyguların, bazen akıl ve mantığın baskın olduğu geçişi yaşarlar. Her geçiş dönemi çoğunlukla stresli , kaygılı ve agresif olur. Geçiş dönemini sağlıklı geçiren gençler akıllı ve mantıklı düşünce ve davranışları ile toplum içerisinde sıkıntı çıkarmayan bireylerdir.

Gençlik, örnek  olma ve örnek alma devresidir. Gençler, arkadaşlarına kendini kabullendirmek, onların içinde söz sahibi olmak onlar arasında kendin den söz ettirme gayretleri içerisindedirler.

Kendileri örnek olamayanlar  başkalarını örnek almak durunda kalıyorlar. Günümüzde gençler birbirlerini pozitif alanlar da örneklem oldukları gibi maalesef negatif örneklemeler içerisine girmektedirler. Negatif örneklemeler gün geçtikçe çoğalmaktadır. Bu örneklemelerin  bazıları;

-Sigara alışkanlığı,

-Alkol alışkanlığı

-Uyuşturucu alışkanlığı,

-Cep telefonu, internet bilgisayar bağımlılığı,

-Ders çalışmama,

-Toplumda saygısız söz ve davranışlar,

Bu maddeleri çoğaltabiliriz maksadımız bunları çoğaltmak değil , azaltmak olmalıdır. Kötü haber sunan haber ajansı gibi olmamak için kısa kesip negatif düşünce ve davranışları nasıl pozitif hale getirebiliriz onların üzerinde duralım.

-Ergenlik döneminde anne-baba çocuğunu denetimli kontrol sağlamalıdır. Nasıl ki sabunu elimizde sıkarsak elimizden düşürürüz, gevşek tutarsak yine düşürürüz. Sabunun temizleme etkisinden faydalanmak için normal olarak elimizle kavramamız gerekir. Anne-babalar da çocuklarının ergenlik döneminde baskıcı ifade ve davranışlardan özellikle kaçınmalıdır. Çocuk, anne-babasına kendini ifade edemezse kendini ifade edecek birilerini ararlar. Bu arayış bazen anne-babaların istemediği gençlerin de anlık mutlu olduğunu hissettiği kötü alışkanlıkların  sergilediği arkadaşlarının içi olur.

Anne-babalar çocuğunun her gelişim döneminde olduğu gibi ergenlik dönemin de ilgilenmeli, çocuğunun düşünce ve sözlerine saygı göstermeli. Öncelikle çocuklarına karşı iyi bir dinleyici olmalıdır. Çocuklarının değerli olduğunu davranışları ile göstermelidir.

Akşamleyin aile fertlerinin evlerde toplanma zamanıdır. Evler yemeklerin yendiği ve uyku zamanı geldiğinde istirahate çekinildiği yani otel gibi kullanıldığı mekanlar olmamalıdır. Ayrı ayrı odalarda televizyon programlarının izlendiği , internet ortamlarında sosyal medyaların saatlerce takip edildiği ama aynı yeri paylaşanların birbirlerine dargın küskün davrandığı mekan haline getirmemelidir.

Sosyal medya ve görsel yayın organları uzakları yakın haline getirip hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, hatalı kullanım sonucunda ev içerisindeki aile hayatlarımızı da negatif yönde etkilemektedir. Uzaktakilerle sosyalleşirken , yakınlarımızdaki aile bireyleri ve çocuklarımızla yabancılaşmaktayız.

Anne-babalar çocukları ile iyi bir iletişim içeride olmalıdır. Özellikle ergenlik döneminde çocuklarının fikirlerine saygı göstermeli onları dinlemelidir. Baskıcı tutumlardan uzak durulmalıdır. Dolu bir bardağı boşaltmadan içerisine yeni bir şeyi özelliğini kaybetmeden doldurmamız mümkün değilse bireyin de düşüncelerini öğrenmeden yeni düşünceleri kabullendirmemiz mümkün değildir.

Ergenlik döneminde anne – baba çocuklarına tutarlı davranmalıdır. Bazen liderlik anne de iken bazen babada olur. Her ikisi de rol kazanma döneminde olan çocuğuna iyi liderlik etmelidir. Anne-baba rollerini açık anlaşılır bir şekilde çocuklarına aktarmalıdır.

Bir gün baba iş yerinden eve yorgun bir şekilde gelir.

-Kızım bir bardak su getirir misin diye seslenir, kız televizyondaki diziye kendini kaptırmış babasının sesini  duymazlıktan gelir,

-Aynı şekilde oğluna seslenir oğlum bir bardak su getirir misin diye seslenir, oğlu da cep telefonunda sosyal medyada arkadaşları ile mesajlaşmaktadır. Babasını duymazlıktan gelir.

Baba, su ihtiyacını kendisi giderir. Tam bu gelişmeler yaşanırken kız ve oğlanın arkadaşları dışarda buluşmak için mesaj atarlar.

Kız ve oğlan dışarıya çıkmak için hazırlıklarını yaparken para ihtiyaçları akıllarına gelir.

Babalarına yönelirler,

–Babacığım biz dışarıya çıkacağız bize harçlık verir misin?  diye seslenirler. Babalarından hiçbir tepki almazlar birkaç tekrardan sonra babaları çocuklarına yönelir.

-Yavrularım gönlüme su kanallarınız yönelmediğinden ben de size yönelemiyorum.

Gönül kanallarının birbirleri ile iletişime girdiği birbirine yöneldiği aile mekanlarının devamlı olması dileği ile Allaha emanet olun esen kalın.