İLÇEMİZDE yaşayan Geleneksel El Sanatları ustası Ali Osman Karakuş, eşi Fatıma Karakuş ile birlikte Su Kabaklarından yaptığı kuş yuvalarını kışın kuşlar üşümesin diye dağlardaki ağaçlara astı. Kuşların daha doğal ortamlarda özellikle kışın soğuk günlerde barınma ve karınlarını doyurmak isteyen el sanatları ustası Karakuş çifti, hazırladığı yaklaşık 60 adet kuş yuvasını doğada farklı bölgelerdeki ağaçlara astı. Özellikle içerisinde bulunduğumuz kış aylarında yağmur ve soğuk havalarda bir sığınacak yuva arayan kuşlar için nefes olmaya çalıştıklarını aktaran Karakuş çifti, açıklamalarda bulundu. Eşi Fatıma Karakuş ile birlikte atölyede kuş yuvalarını hazırladıklarını anlatan Ali Osman Karakuş, ‘5-6 yıldır dekoratif amaçlı su kabağı yetiştirerek işliyoruz. Su kabağından, lamba, avize, sepet, saksı, vazo gibi çok çeşitli şeyleri yapıyoruz. Bunun yanı sıra lamba olarak kullanılamayacak küçük su kabaklarımızı da kuş yuvası yapıyoruz. Bu güne kadar yüzlerce yuva yaparak dağlardaki ücra köşelerdeki ağaçlara bunları asıp içerisine de yem ile dolduruyoruz. Kuşların soğuktan korunmasını sağlamaya çalışıyoruz. Her yılda yeni yuva asıyoruz ve daha önceden astığımız bölgelerdeki yuvaların içerisine yem bırakmak için gidiyoruz. Gördüğümüz manzaralar bizi mutlu ediyor. Bazen yuva içerisinde kuş yumurtası, bazen yumurtadan yeni çıkmış yavruları görüyoruz ve bunlarda bizi son derece mutlu ediyor. Kuşlarda bir canlı özellikle kış mevsiminde yem bulmakta zorluk çekiyorlar. Genellikle serçeler bu kabaklara yuva yapıyorlar. Bizde böyle sosyal hizmeti kendimize şiar edindik. Bunu bilen ve bizi yakından takip eden hemşerilerimiz az çok bizlere destek vermeye çalışıyorlar. Kuşların kışın sıcacık bir yuvada kışı geçirmesi için destekte bulunuyorlar” dedi. ‘Doğal olduğundan yuva için ideal’ Eşi ile birlikte bu çalışmayı yürüttüğünü belirten Karakuş, Su Kabağının doğal bir malzeme olmasından dolayı kuşların yuva kurmakta zorlanmadıklarını belirtti. Kabağı işleyerek veya düz bir şekilde doğaya astıklarını ifade eden Karakuş şunları söyledi: “Genelde elimizden geldiğince kabakları süsleyerek asmaya çalışıyoruz. Hem doğada güzel bir görüntü oluşturuyor hem de yuva oluyor. Küçük ebatlı kabaklarımız genelde bu şekilde değerleniyor. Su kabağı doğal olduğu için yadırgamadan yuva yapıyorlar. Avrupa’nın birçok yerinde bunlar yuva olarak kullanıyor ancak burada yaygın değil. Bizler kendi üzerimize düşen sorumluluk neticesinde böyle hizmet vermeye çalışıyoruz. Çok pahalı bir şey değil destek olmak isteyenler bizlere ulaşabilir” dedi. -‘Gittiğim kursta eşimden kabak sanatını öğrendiğim” Sandıklı İlçe Kaymakamlığı tarafından kadınlara yönelik açılan kursa katılarak kabak işleme kursunu tamamladığını ifade eden Fatıma Karakuş ise, “Kursta eşimden öğrendiğim bu işleme işini yuvalıklarda uyguluyorum. Her yıl 60 – 70 arası yuva yapıyoruz ve doğaya bırakmaya çalışıyoruz. Herkes bu canları kış gününde unutmasın ve destek olsun” dedi.