İlçede bulunan 800 bin dekar alanda 22 serada üretimi gerçekleştirilen domatesler yurt içinde de Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin bir çok iline gönderiliyor. Konut ısınmasında kullanılan Jeotermal suların geri dönüşümü ile ısıtılan teknolojik seralarda dış hava sıcaklığının sıfırın altında 25 dereceye kadar düşmesin de bile üretim devam ediyor. Sandıklı Belediye Başkanı Mustafa Çöl, Türkiye’deki jeotermal seracılığın yüzde 35’inin ilçede bulunduğunu ve en çokta salkım domates yetiştiriciliği yapıldığını söyledi.

Jeotermal suyun ısınmada kullanılmasının ardından seralarda değerlendirildiğini dile getiren Çöl, şöyle konuştu:”İlçedeki günlük sıcaklık farkının yüksek olmasından dolayı, yetiştirilen domatesin kalitesini üst düzeyde tutuyor. 29 gün raf ömrü ve dayanıklılık süresi var. Seralarımızda yetiştirilen salkım domateslerde yaklaşık 30 ülkeye ihraç ediliyor. Bu ticaret hacmi de ülke ekonomimize ciddi katkı sağlamaktadır.”Çöl, 2024 yılına kadar hedeflerinin kentte, 2 milyon metrekarenin üzerindeki alanın jeotermal seracılığa kazandırmak olduğunu vurguladı. İlçede 2016 yılından bu yana cam sera olarak faaliyet gösterdiklerini ifade eden Organik Tarım Ziraat Teknikeri Mücahit Gürsel yaptığı açıklamada, cam seranın diğer seralara oranla domates rekoltesinin daha yüksek olduğunu belirtti. Domates fideleri dikildikten sonra 12 ila 15 ay süre ile üretimin devam ettiğini belirten Gürsel, “Seramız özelliği tamamen cam olmasıdır. Dönümden 60 ton ürün alıyoruz. İlk dikim yapıldıktan sonra 65 – 70 gün içerisinde ilk hasat başlıyor. Hasattan sonra 10 -12 ay boyunca ürün alıyoruz. Cam sera olmasından dolayı üretim bazen daha fazla oluyor” dedi.

-“Seralar konut ısınmasından geri dönüş suyu ile ısınıyor”

Bölgede bulunan seraların ısınmasının şehrin geri dönüş jeotermal suları ile yapıldığını vurgulayan Gürsel, “Dış sıcaklığın sıfırın altında 20 ile 25 derece olduğu dönemlerde bile bu jeotermal su seraların ısınmasını sağlamaktadır. Şehrin geri dönüş suyu ile seralar ısındıktan sonra buradan geri giden sularda Jeotermal kuyulara tekrar reenjekte edilmektedir. Seramızın diğer seralardan en önemli farkı cam olması. Bu sayede güneşi daha iyi alıyor. Isıyı ve soğuğu daha iyi muhafaza ediyor bu da verimi etkiliyor”

-“Domatesler birçok ülkeye ihraç ediliyor”

Topraksız ve iyi tarım yöntemi ile üretilen domateslerin yurt içinde ve yurt dışında rağbet gördüğünü anlatan Gürsel, Yurt içinde Ankara, İstanbul, İzmir yurt dışında ise Avrupa pazarı, Rusya pazarının yanında Hollanda ve Romanya’ya sıklıkla ürünlerin gittiğini belirtti.

-“Tamamen organik ve kimyasal olmadan üretim yapılıyor”

Domates üretiminin tamamen organik olarak iyi tarım yöntemiyle yapıldığını anlatan Gürsel, “Domates fidelerimiz, Hindistan cevizi kabuğuna dikiliyor. 2 ay gibi bir süre ile ürün vermeye başlıyor. Çiçeklenme döneminde ise özel bambus arıları ile doğal yollarla döllenmesi sağlanıyor. Yani hiçbir şekilde kimyasal kullanmıyoruz. İyi tarım uygulamaları ile üretim yapıyoruz.”

-“Rusya’nın ihracat kotasını yükseltmesi bizleri sevindirdi”

2016 yılından bu yana cam serada üretim gerçekleştirdiklerini belirten Gürsel, bölgede üretilen domateslerin bir çoğunun ihracata gittiğini söyledi. Rusya pazarının domates kotasını 200 bin tondan 250 bin tona çıkarmasının bölgedeki üreticileri memnun ettiğini vurgulayan Gürsel, “Bölgemizde bin metrekareye yakın topraksız domates üretimi bulunmaktadır. Buralardaki seralarda ortalama bin kişi çalışıyor. Genellikle kadınlar yoğunlukta üretim aşamalarında çalışmakta. Bunu hane ve aile bazına vurduğumuz zaman yaklaşık 4 bin ile 5 bin kişi buradaki seralardan ekmek yiyor” dedi.