GÜN FM DİNLE
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Yerli ırk “Karacabey“ Merinosunu bölgede tanıtmak istiyor

Yerli ırk “Karacabey“ Merinosunu bölgede tanıtmak istiyor

1935 yılında Bursa Karacabey harasına getirilen Alman Et merinosları ile Kıvırcık koyunların melezlenmesiyle ortaya çıkan ve etçi ırk gruplarına giren yerli Karacabey Merinosu üretimi yapan Veli Aktürk bölgede bu ırkın tanınması ve çoğaltılması için çaba sarf ediyor. 2019 yılında 100 koyunla çiftliğini oluşturan Aktürk, yaptığı açıklamada şuan üretimhanede 350 koyun oluştuğunu belirtti. 2019 yılında Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na (TKDK) bir proje ile başvuran Aktürk, projenin amatörce hazırlanması nedeniyle destek alamadıklarını ifade etti. 5 ay önce de TKDK’ya başvurduklarını ve projelerinin onaylandığını belirten Aktürk, “Yaklaşık 100-120 civarı bir hayvanla üretime başladık. Şuanda bu sayımız 350’lere ulaştı. Buradaki hayvanları yerli ırk olan “Karacabey Merinosu’ndan oluşuyor. Bizim amacımız buradaki hayvanları biran önce çoğaltıp, piyasaya, vatandaşlarımıza ve koyunculuk sektöründeki arkadaşlarımıza yardımcı olmak amacıyla 2019 yılında kurduk. TKDK’ya başvurduk, amatörce bir proje olduğu için başvurumuz onaylanmadı. Yaklaşık 5 ay önce de tekrar TKDK’ya başvuru yaptık ve onayını aldık. Bitişiğimizdeki araziye yaklaşık 2 bin 600 metrekare olmak üzere iki üretim binamızı da Şubat ayının sonunda başlayacağız. Binaların bitiminde anaç koyunlarımızı bin adete çıkarmayı düşünüyoruz. Bu sayede piyasaya anaç koyun verebilir duruma geleceği” dedi. -‘Karacabey, diğer hayvanlara göre daha etçi bir hayvan” Bölgede yerli sakız ve pırıt ırkının yaygın olduğunu aktaran Aktürk, Karacabey Merinosunun diğerlerine göre daha gelir getirici olduğunu belirtti. Diğer yerli koyunlarda et üretiminin düşük olduğunu belirten Aktürk, “Bölgede bu merinos koyunlarını yaymayı planlıyoruz. Merinos koyunlarımızın erkek kuzuları yaklaşık 4-5 aylıkken 40 – 45 kilograma çok rahat ulaşabiliyorlar. Kısa sürede bu kilolara ulaşması da üreticiye iyi bir gelir sağlıyor. Diğer sakız ve pırıt koyunları ise bu kilolara ulaşamıyor ve verimi düşük oluyor. Kesimlerde ise üreticinin cebini doldurmuyor. Bu koyunların amacı hızlı bir şekilde ete gelmesi ve üreticiye ciddi bir gelir sağlamasıdır. Bizim amacımız burasını bölgenin en büyük merinos çiftliğini oluşturabilmek amacımız. Devletimizin verdiği yüzde 55’lik destekle bizde ürettiğimiz bu koyunları biran önce bölgede hayvancılık yapan vatandaşlara ulaştırmayı ve hayvancılığı yaygınlaştırmayı hedefliyoruz” dedi. -“Bu ırk düzgün bakıldığı takdirde yüzde 55 ikiz kuzu verir” Koyunların 8 ayda bir kuzu yaptığını belirten Aktürk, “ Bu ırkımız yemleme ve bakımları düzgün yapıldığı takdirde 8 ayda bir doğum yapar. İki ay kuzusunu emzirir ve 5 ayda bir koça gelerek 8 ay döngüsü ile doğum gerçekleştirir. Hayvanları koça hazırlamaya ve yemlemeye göre ikizlilik oranı da artıyor. Genelde yüzde 50 ile 55 arasında ikizlik oranı oluyor. Aslında ikizlik oranı sizin hayvanlara nasıl baktığınız ile alakalı bir durum. Hayvana ne kadar iyi bakar iseniz o denli ikizlik oranı artacaktır” dedi. -“Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde alışılmışlığı yıkmak istiyoruz” Bölgede kafalar yer etmiş bir alışkanlığın olduğunu ve kapalı beside küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin olmayacağına inanıldığını belirten Aktürk, “Küçük hayvanların kapalı beside olmayacağı konusunda birçok söylem oldu. Burada küçükbaş hayvanların illa meralarda, dağlarda yayılması gerektiğini savunanlar var. Biz burada kapalı besi ortamında merinosumuzun üretimini gerçekleştirdik. Kapalı besi şeklinde yapılan besi yönteminin daha faydalı ve cebe daha az zararı olduğunu gördük. Bu deneyimlerimizi bölgemizdeki vatandaşlara aktararak bölgede bu tip koyun ırkının çoğalmasını sağlayacağız” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
reklam
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM