GÜN FM DİNLE
  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ  RAMAZAN

HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN

Değerli kardeşlerim bu yazıları okuduğunuzda Ramazan ayına gireli bir kaç gün olmuş olacak. Tüm kardeşlerimizin Ramazan ayını tebrik eder, içerisindeki rahmet ikliminden en güzel şekilde istifade etmemizi yüce Mevla’dan temenni ve niyaz ederim.
Bu yıl İslam dünyası olarak Ramazan ayını korona virüs salgınından dolayı buruk bir şekilde geçiriyoruz. Gerek ferdi, gerek ailevi ve sosyal hayatımızda çok coşkulu, heyecanlı ve görkemli geçirdiğimiz ramazanları yaşayamıyoruz. Camilerimizde beş vakit namazlarımızı, teravihlerimizi cemaatle kılamıyor, Cuma namazlarımızı kılamıyor,cennetvari iftar sofralarımızı ailelerimizle, komşularımızla, akrabalarımızla, zengin-fakir, yoksul tüm Müslüman kardeşlerimizlepaylaşamıyoruz.Toplu yaptığımız birçokgüzel faaliyetleri gerçekleştiremiyoruz. Buruk da olsa rahmet mağfiret ve bereket ayına girdik inşallah Ramazanın sonsuz rahmetiyle bu sıkıntılardan da en kısa zamanda kurtuluruz.
Ramazan’ı, inanan bir mü’min olarak nasıl değerlendirmeliyiz? Diye soracak olursak:
Bir kere Ramazan senenin kalbi mesabesindedir. Senemizin ve ömrümüzün iyi geçmesini istiyorsak Ramazanı en güzel şekilde değerlendirmeliyiz.
İnsanlık bundan on dört asır önce Kur’an’la nasıl buluştuysa, Kur’an’la hayat bulduysa, gönüller ve beyinler Kur’an’la nasılaydınlandıysa Kur’an ayı Ramazan’da Kur’an’la yeniden buluşmalıyız.Hayatımızı Kur’an’a endeksli bir hayata çevirmeliyiz. Kur’an-ı bilenler mutlaka en az bir hatim okumalıyız.Camilerimizde toplu mukabele okuyamadığımız içinDiyanet Tv ‘deki saat gece 24:00-4:30 ve gündüz saat15:00 deki mukabele programlarını takip edebiliriz. Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayında Kur’an-ı gönlümüze hayatımıza indirmeli, manasını anlama ve yaşama bilinci içine girmeliyiz.
“Kur’an, bütün insanlığa bir beyandır;takvâsahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür.”Ali İmran,3/138
Kuran; Bize Rabbimizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet olarak gelmiştir.” Yunus.10/57
Peygamberimiz,
“Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir”.
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.”(Tirmizi,Fezailü’lKur’an ,16) buyuruyor.
Ramazan her şeyden önce oruç ayıdır. Farz oruç Ramazana mahsus bir ibadettir. Meşru mazereti olmayan bir mü ‘minin oruç tutmaması caiz değildir. Yüce Allah Kur’an’ı Mübin’inde : “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”Bakara,2/183 Bu orucun ne zaman tutulacağını da şu ayette belirtiyor:
“ Ramazan ayı, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılın birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onda oruç tutsun.”Bakara,2/185
Sevgili peygamberimiz “ Kim Ramazan günlerinde herhangi bir ruhsat ve hastalık olmaksızın oruç tutmayacak olursa senenin tamamını oruçlu geçirse yine bu orucu yerine getiremez.” (Ebu Davud, savm,38)
Oruç,birahlak mektebidir.Oruç sadece yemeyi içmeyi bırakmak değildir. Oruç tutan mü’min dinin nihai gayesi olan ahlaki erdemliliğe ulaşarak her türlü kötü ve çirkin davranışlardan uzaklaşmış olur.Peygamberimiz: “Kim yalanı ve yalanla amel etmeyi terk etmezse Allah’ın onun yemesini içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.”(Buhari, Savm,8)
Ramazanda tutmuş olduğumuz orucunda hikmetinden faydalanarak ahlaki ve insani erdemlere ulaşmanın gayreti içinde olmalıyız. Kötü alışkanlıklarımız varsa onları terk etmeye güzellik ve iyiliklerde noksanlıklarımız varsa onları yapmaya kararlı olmalıyız.
Rahmet ve mağfiret kapılarının sonuna kadar açık olduğu bu günlerde iç muhasebeyaparak günahlardan yüz çevirerek katitövbe yaparak Allah’tan bol bol af ve mağfiret dilemeliyiz.
Camilerimizde toplu ibadetleri yerine getiremediğimiz şu günlerde evlerimizi mescid yaparak beş vakit namazımızı ve teravihimizi ailemizle birlikte cemaatle kılmalıyız. Cemaatle kılma imkânı olmadığı takdirde yalnız kılmalıyız. Teravihi yirmi rekât olarak kılma asıl olmakla beraber yirmirekât kılamayanlar yirmiden az da kılabilirler. Ramazanın gündüzü de gecesi de birbirinden değerlidir. Bunu ihya etmenin yolu gündüzünü oruçlu, gecesini iseibadetle veteravihle geçirmektir. Unutmayalım ki bin aydan daha hayırlı kadir gecesi Ramazan gecelerinde gizlenmiştir.
Ramazan yardımlaşma ve dayanışma ayıdır. Ramazan yardımlaşma ve cömertlik duygularının en zirvede olduğu bir aydır. Bu ayda Müslümanlar bol bol sadaka vererek zekât ve sadaka-i fıtırlarını vererek fakir ve muhtaçlara el uzatırlar. Onların sıkıntılarını giderirler. İhtiyaçlarını karşılarlar. Toplum kesimleri arasında büyük kardeşlik köprüleri kurulur. Merhamet ve şefkat kanatlarını mü’minler birbirlerine gererler. Özellikle salgın hastalık nedeniyle birçok kardeşimizin esnafımızın işinden gücünden olduğu bu günlerde zor durumda olan kardeşlerimizin imdadına yetişmeliyiz.
İbn Abbas (r.a) diyor ki: “Rasulullah (s.a.v) hayır hususunda insanların en cömerdi idi. En cömert olduğu zaman Ramazan ayında Cebrail (a.s) ile buluştuğunda oluyordu. Cibril (a.s) onunla Ramazan’ın her gecesinde buluşuyor ve Hz. Peygamber de (s.a.v) ona Kur’an’ı arz ediyordu (ezbere okuyordu). Rasulullah (s.a.v) Cebrail (a.s) ile karşılaştığı zamanlar hayır hususunda esen rüzgârdan daha cömert olurdu.” Buhari,Bed’ulVahy,5,6; Savm.7
Ramazanda iftar programları düzenleyemiyorsak fakirlere yoksullara iftar ettirme imkânı sunabiliriz.“Kim oruçlu birine iftar ettirirse ona da oruçlu kadar sevap vardır. Oruçlunun da sevabından bir şey eksilmez” müjdesine nail olalım.
Ramazan peygamberimizin müjdesiyle “Cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların bağlandığı bir aydır.”
Ramazan da herhangi bir sebeple oruç tutmamışsak çarşıda pazarda oruçlu insanların arasında aleni yemek içmek Ramazana ve oruçlulara saygısızlık olacağından bunu böyle yapmamalıyız.Unutmayalım ki Ramazan bir hüviyete bürünerek hakkımızda şahitlik edecektir.
Her türlü kötülüklerden ve yanlışlardan uzak durarak geçirdiğimiz bu ramazan günlerinden aldığımız bu değerleri senenin diğer gülerine taşıyarak,bu şekilde erdemli bir hayat sürdürerek cennetin Reyyan isimli kapısından girmeyi hak edenlerden olalım.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
reklam
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM