İlçemizde 3 yıl önce hobi olarak evinin bir köşesinde başladığı su kabağı oymacılığını geliştiren usta açtığı atölyede birbirinden güzel eserler için aldığı siparişlere yetişemiyor. İlçede Çay mahallesinde kalan Ali Osman Karakuş (43), Pandemi sürecinde boş zamanlarını değerlendirmek adına su kabağı işleme sanatını açtığı Sandıklı Su kabağı ve Geleneksel el sanatları atölyesinde sürdürüyor.
Su kabağının tarihte değişik amaçlar ile kullanıldığını anlatan Karakuş, yaptığı açıklamada, “Tarihe baktığımız zaman su kabaklarının çeşitli amaçlar ile kullanıldığını görüyoruz. Kuru bakliyat saklanması, Sahil kesimlerinde bugün ki can simidi dediğimiz can simidi olarak kullanılması, su tası olarak kullanılması, özellikle cenazelerde kepçe kabak dediğimiz kabaklar ile yapılan bir tas şeklidir bu değişik amaçlar ile kullanılmış daha sonra bu süs eşyasına dönüşmeye başlamış. Değişik objeler yapılmaya başlanmış kabak işi gerçekten zahmetli ve bir o kadar da zevkli bir iş” dedi.
-“Kabak üretimini de kendim yapıyorum”
Ham madde olarak kullandığı kabakların üretimini de kendisinin yaptığını anlatan Karakuş, “Kabağı dikiyoruz Hıdrellezde diktiğimiz kabağı, Kasım ayında hasat ediyoruz. Daha sonra asıp kurumaya bırakıyoruz. Yani bir kabağın ekiminden işlenebilir hale gelmesi için 1 yıl geçiyor. Biz bu kabaklara 1 yıl boyunca gözümüz gibi bakıyoruz. Kuruduktan sonra kabağın şekline ve sizin hayal dünyanıza göre kabak şekillenmeye başlıyor. Kabaktan aklınıza gelebilecek her şey yapılabilir. Bir elektrikli lamba, kumbara, vazo, tas, kuş yuvası, şekerlik, ekmek sepeti, kalemlik, mumluk, değişik dekoratif amaçlı süs eşyaları gibi her şey yapılabilir” dedi. -“Kabaktan yapılan 300 kuş yuvasını doğaya yerleştirdik” Geçen yıl kış aylarında 300’e yakın kabaktan yapılan kuş yuvasını yemle doldurarak doğaya bıraktıklarını belirten Karakuş, “Kabak doğal bir malzeme olduğu için kuşlar yuva yapıyor. Biz bunu denedik ve geçen yıl 300 kuş yuvasının içinde yemle birlikte doğaya bıraktık. Bu bizim toplumsal görevimiz diye düşünüyorum. Kuş yuvasına tekrar yem bırakmaya gittiğimiz de kuşların buraya yumurtladığını ve yavru çıkardığını görebiliyorsunuz” dedi.
-“Pandemi sürecini çok iyi değerlendirdik”
Kabak oyma sanatının yorgunluğu alan bir hobi olduğunu belirten Karakuş, “Pandemi nedeniyle pek misafir kabul edemiyoruz ancak. Kendi halimizde siparişlerimizi yetiştirmeye çalışıyoruz. İnşallah Pandemi sürecinin bitiminde atölyemizde kabak işlemeciliği, ahşap oyma, taş boyama ve ahşap yakma kurslarını vermeye başlayacağız. Pandemi dönemini eksiden artıya çevirdik. Özellikle siparişlerimizi yetiştirmekte zorluk çekiyorduk. Pandemi sürecini çalışarak geçiriyorum. Güzel fakat zahmetli bir hobi. Kendinizi geliştirmek ve yetiştirmek adına bence çok güzel bir hobi” dedi.
-“Pandemi sürecinde insanlar evlerinde boş boş oturmasın”
Pandemi sürecinde vatandaşların bir işle meşgul olmasını isteyen Karakuş, “İnsanlarımız evlerinde boş boş kapanmasın. Kendilerine ve ellerine yatkın bir hobi ile uğraşsınlar. Kabak işlemeciliği bu ürünlerden sadece bir tanesi. Bir şeyler üretmek ile uğraşsınlar. Ben kabağın ham maddesi olan kabağı kendim yetiştiriyorum. 1 yıl kullanacağım kabağı ayırıyorum ve kalan kabakları da diğer işleme yapan arkadaşlara veriyorum” dedi.
-“Birçok ülkeden ham kabak siparişi geliyor”
Ham madde olarak üretilen su kabaklarının yurt içi ve yurt dışından büyük bir talep olduğunu vurgulayan Karakuş, “Türkiye’nin her bölgesine ham kabak siparişleri oluyor. Bunun yanında Amerika, Almanya, Avusturalya, İtalya gibi ülkelere ham kabak siparişlerimiz gidiyor. İşlenmiş kabaklar ise hem bölgemizden hem de Türkiye’nin bütün bölgelerinden sipariş alıyoruz. Genelde özel günlerde işlenmiş kabaklara talep daha da yoğun oluyor. Doğum günü, Babalar Günü, Anneler Günü, Öğretmenler Günü gibi özel günlerde bu unutulmayacak hediyeyi veriyorlar” dedi.