Birleşmiş Milletlere bağlı şuan 194 ülke bulunmaktadır. Bizim marşımız gibi anlamlı, milletimizin duygularını anlatan hiçbir ülkenin marşı bulunmamaktadır. Bizim marşımız bağımsızlığımızın, özgürlümüzün metine yansımış halidir. Bizim marşımız şehitlerimizin duygularının dile gelmesidir.Bizim marşımız ecdatla yeni neslin bağlarının nasıl olması gerektiğini anlatan metindir.
Milli kararlılığın eşsiz bir şiire dönüştüğü, Türk milletinin sinesinden çıkan ve Mehmet Akif Ersoy’un kaleminden dökülen , kendi ifadesiyle “benim milletime en kıymetli hediyem…”diye nitelediği İstiklal Marş’ımızın , bu gün, Büyük Millet Meclisi’nde kabulünün 101. yılını idrak ediyoruz.
Bilindiği gibi Akif, II. Abdülhamit devrinin son yılları II. Meşrutiyet devri, Mütareke devri, Milli micaadele devri ve Cumhuriyet devri gibi birbirinden çok farklı devirleri yaşamış; büyük sosyal, siyasi, ekonomik sarsıntılara, çalkantılara, çöküşlere ve yeniden kuruluşlara, önemli değişimler ve dönüşümlere şahit olmuştur. Toplumu derinden sarsan bu olaylar, onuda derinden etkilemiştir. Bu yüzden o, şair tabiatından ziyade idealist, ahlakçı ve gerçekçi kişiliğini ortaya koymuştur.
Tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu, Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazarken başlangıç kelimesi olan “Korkma!” ifadesini Hz. Muhammed’in (s.a.v) hicret esnasında Sevr mağarasında Hz. Ebu Bekir’e söylediği “Korkma ey Ebu Bekir, Allah bizimledir!” sözünden ilham alarak yazdığını belirtir.Mehmet Akif’in ‘Korkma’ diyerek Peygamberimizin sözünü referans aldığını görmekteyiz.
Yaşadığı devri bütün yönleri ve derinliği ile şiirlerinde yansıtmaya çalışan Akif ,milletimizin acılarını , hayal kırıklıklarını ve ümitlerini bir destan havası içinde ifade etmiştir. Bir başka deyişle ,vatanın sinesinden çıkmış ve milletin sesi olmuştur. Bu sebeptendir ki Mehmet Akif yalnızca “edebiyatçı” veya şair diye nitelemek, onun temsil ettiği özellikleri ifade etmek için yetersiz kalmaktadır.
İstiklal savaşı döneminde, milletimiz, bütün yokluk ve sıkıntılara rağmen , son derece güçlü düşmana karşı verdiği ve kazanılması imkansız görülen istiklal mücadelesinden galip çıkmıştır. Türk milletinin bu azim ve kararlılığı, Mehmet Akif’in şahsiyetinde vücut ve onun şekillendirdiği İstiklal Marşı ile de bütün dünyada haykırılmıştır. İşte milli marşımız, milletimizin bu yüksek karakterinin temsil edildiği ve bu nedenle de “İstiklal Marşı” olarak anılma yüksekliğine erişmiş istisnai bir metindir…Türk milletinin dünyaya bildirisi ve bağımsızlığımızın tescilidir… Dünyada başka bir örneği yoktur.
Şunu iyi biliyoruz ki, tarih bilincinin taşımayan, kültür değerlerinin ve kültür birikimlerinin farkında olmayan toplumların, ulus birliği içinde yaşama imkanları son derece sınırlıdır ve tarih, bunun acı örnekleriyle doludur. Dolayısıyla, milletler, yaşadıkları gerçekleri unutmamalıdırlar. Bize bu gerçekleri ve kültür değerlerini kuşaktan kuşağa aktaranlar ise milletlerin manevi mimarları olan şairler, yazarlar, düşünürler ve bu birikimleri yetişmiş olan milletin fertlerinin tümüdür.
Mehmet Akif’e ve istiklal Marşı’mıza gösterilen saygı, ulusal değerlere gösterilen ve gösterilecek değerlere saygıyla eşanlamlıdır.Köklerine bağlı ve geçmişinden güç alan kuşakların yetişmesi, bu anlayışın bütün kişi ve kurumlara yerleşmesiyle mümkündür.
Bugün, Mehmet Akif’i anmakla onu hissediyor, yaşatıyor ve ulusumuza, tarihsel birikimlerimizle ilgili örnek bir mesaj vermenin onurunu paylaşıyoruz. İstiklal Marş’ımızın, ulusumuzun ortak değeri olarak yaşatılmasını sağlamakla, hep beraber, birleştirici ve bütünleştirici görevimizi yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Şu dizeler millet olarak bir daha İstiklal Marşı’nın yazılmasının mümkün olamayacağını en veciz bir şekil de göstermektedir.
Bir İstiklal Marşı daha yazılmasın diye dua etmiş Akif Allah’a
Yemin ettik hep milletçe vallaha ,
Allah’ımın izni ile dirliğimiz düzenimiz bozulmayacak,
Bir İstiklal Marşı daha yazılmayacak,
Vatan ve millet sevgisinin, bağımsızlık ve hürriyet aşkının en güzel ifadesi olan İstiklal Marş’ımızı bize armağan eden milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u, bu güzel şiiri İstiklal Marşı olarak oy birliği ile kabul eden zamanın TBMM üyelerini saygıyla anıyor ruhlarının şad olmasını yüce Allah’tan diliyorum. Allah’a emanet olunuz.